Benim Sitem

MİRAS DAĞILIMI

1.NİSA 12:

Önce bugün yürürlükte olan Miras Hukuku’ndan bahsedelim. Miras hukuku ölene yakınlık prensibi ile düzenlenmiştir. Birinci derece mirasçılar, ölenin alt soyu yani çocukları torunları ve varsa onların çocuklarıdır. İkinci derece mirasçılar, ölenin ana-babası ve onların alt soyudur (ölenin kardeşleri). Üçüncü derece mirasçılar da büyük ana-büyük baba ve onları alt soyudur. Miras Hukuku’nda sağ kalan eş ayrık bir duruma sahiptir. Çünkü eş ölenin yukarıda anlattığımız birinci, ikinci, üçüncü derece mirasçıları gibi kan hısmı değildir. Ve sağ kalan eşin miras payı verilmeden kan hısımlarının payları dağıtılamaz. Bu açıdan sağ kalan eşin payının belirlenmesi önemli bir husustur. Sağ kalan eşin payı verildikten sonra, kalan birinci derece mirasçılar arasında bölüşülür. Birinci derece mirasçılar yok ise miras ikinci derece mirasçılara kalır. Onlar da yok ise üçüncü derece mirasçılara kalır. Bu zümre sistemidir.

Ayrıca hukukumuzda kök içinde halefiyet ilkesi vardır. Yani kök başındaki mirasa hak kazanan kişi önceden ölmüş ise miras onun alt soyuna intikal eder. Örneklemek gerekirse; bir kimse öldüğünde eşinin payı verildikten sonra kalan çocuklarına verilir. Ancak çocukları yok ise miras hakkı ikinci derece olan ölenin ana-babasına geçer. Ana-baba kök başıdır. Onlar da önceden ölmüş ise halefiyet ilkesi gereği miras, onların alt soyu olan çocuklarına intikal eder.

Şimdi Nisa 12’ye bakalım:

Zevcelerinizin geriye bıraktığının yarısı sizindir, eğer onların çocuğu yoksa. Eğer onların çocuğu varsa, vasiyet ettikleri ve borçları ödendikten sonra geriye bıraktıklarının dörtte biri sizindir. Eğer sizin çocuğunuz yoksa bıraktığınızın dörtte biri zevcelerinizindir. Eğer sizin çocuğunuz varsa bu durumda, yaptığınız vasiyet ve borcunuz ödendikten sonra geriye kalanın sekizde biri zevcelerinizindir. Eğer miras bırakan erkek veya kadının ana-babası ve çocuğu yok da erkek kardeşi veya kız kardeşi varsa, bu kardeşlerden her birine altıda bir düşer. Kardeşler bundan fazla ise bu takdirde onlar, yapılmış bulunan vasiyet ve borç ödendikten sonra üçte bire ortaktırlar. Kimseye zarar verilmemelidir. Allah'tan bir öneridir bu. Allah Alîm'dir, Halîm'dir. (Nisa, 12)

1. Zevcelerinizin geriye bıraktığının yarısı sizindir, eğer onların çocuğu yoksa.

Kadın çocuk bırakmadanölür de geriye eşi kalırsa, mirasın 1/2’si geriye kalan erkek eşindir. Arta kalan 1/2 ikinci derece mirasçılar olan kadının ana ve babasına gider. (Aşağıda 5. bentte zümre ve halefiyet ilkeleri anlatılmış olduğundan paylardan geriye kalan hisseleri yerine dağıtıyoruz.)

2. Eğer onların çocuğu varsa, vasiyet ettikleri ve borçları ödendikten sonra geriye bıraktıklarının dörtte biri sizindir.

Eğer ölen kadının çocukları varsa o taktirde eş 1/4 alacak, kalan 3/4 çocuklar arasında pay edilecektir.

3. Eğer sizin çocuğunuz yoksa bıraktığınızın dörtte biri zevcelerinizindir.

Yukarıdaki ayetlerde kadının ölümü üzerine kalan erkek eşin mirasçılığı anlatıldı. Bu ayette erkeğin ölümü hali ele alınmış. Eğer ölen erkeğin çocuğu yoksa hanımına 1/4 verilecektir. Kalan 3/4 ölen erkeğin ana ve babasına gidecektir.

4. Eğer sizin çocuğunuz varsa bu durumda, yaptığınız vasiyet ve borcunuz ödendikten sonra geriye kalanın sekizde biri zevcelerinizindir.

Eğer ölen erkeğin çocukları varsa hanımına 1/8 verilecektir. Kalan 7/8 ölenin çocuklarına gidecektir.

Yukarıdaki 4 bentte kısaca, eşlerden birinin ölümü üzerine kalan eşin çocuklu olması ve olmaması durumlarında uygulanacak miras hisseleri verildi.

5.Eğer miras bırakan erkek veya kadının ana-babası ve çocuğu yok da erkek kardeşi veya kız kardeşi varsa, bu kardeşlerden her birine altıda bir düşer.

Bu ayette girişte işaret ettiğimiz zümre ve halefiyet ilkeleri anlatılmıştır. Buna göre ölenin çocuğu yoksa zümre sistemi gereği hisse kök başı olan ana-babaya gidecektir. Ana-baba da yoksa miras hallefiyet ilkesi gereği ana-babanın çocuklarına yani ölenin kardeşlerine geçer. Ayette ana-baba ve çocuklar yokken miras kardeşlere bırakılmakla zümre ve halefiyet siteminin tarifi yapılmıştır. Bu durumda kardeşlerin her biri 1/6 alacaktır. Ancak ana-baba hayatta olsaydı her biri 1/6 alacak, kardeşler pay alamayacaktı.

6.Kardeşler bundan fazla ise bu takdirde onlar, yapılmış bulunan vasiyet ve borç ödendikten sonra üçte bire ortaktırlar.

Nisa 12 ile eş, birinci derece ve ikinci derece mirasçılık payları belirlenmiştir. Üçüncü derece mirasçılığı da buradan yola çıkarak yapılandırmak zor olmayacaktır.

2.NİSA 11:

Allah size çocuklarınızla ilgili olarak şunu öneriyor: Erkek için, iki dişinin payı kadar. İkiden fazla kadın iseler ölenin bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer çocuksadece bir kadınsa, mirasın yarısı onundur. Ölenin çocuğu varsa, geriye bıraktığından ana-babanın her biri için altıda bir hisse olacaktır. Ölenin çocuğu yoksa ve kendisine ana-babası mirasçı olmuşsa bu durumda anasına üçte bir düşer. Eğer kardeşleri varsa, anasının payı, yapacağı vasiyetten ve borcundan arta kalanın altıda biridir. Babalarınız var, oğullarınız var. Siz bunlardan hangisinin yarar bakımından size daha yakın olduğunu bilemezsiniz. Allah'tan bir buyruğu önemseyin. Hiç kuşkusuz Allah herşeyi bilir, tüm hikmetlerin sahibidir. (Nisa, 11)

Nisa 2-10 ayetleri yetimlerin durumlarını düzenliyor. Hemen bunlardan sonra gelen 11. ayet de, yetim çocukların hayatta kalan son desteklerinin de vefat etmesi (ana ya da babasını kaybetmesi) durumunda yetimlerin miras hisselerini düzenliyor.

Genel olarak, “Babası olmayana yetim denir” anlayışı hakimdir. “Yetama: “Nedim ve nedama” gibi yetimin çoğuludur. “Yetim” yalnız kalma manasına “Yetem”den alınmıştır (Elmalılı Hamdi Yazır).” Kelime itibariyle yetim “yalnız kalma” anlamına gelmektedir. Çocuk annesini de kaybetse babasını da kaybetse yalnız kalır. Ayrıca Kur’an’ın yetimlerle ilgili ayetlerine bakılırsa yetimin“malının yenmemesi” üzerine vurgu yapıldığı görülecektir (Nisa 2, 6, 10, Enam 152, İsra 34). Bu durumda yetim, babası olmayandır demek doğru olmaz. Nitekim babası ölmüş bir çocuğun babasından kalan mirasını anne yiyebilir ancak annesi ölmüş bir çocuğun annesinden kalan mirasını da babası yiyebilir. O halde yetim için, “Anası ya da babasından en az biri olmayandır” demek doğru olacaktır. Savaşlar tarih boyu hep olmuştur. Ve bir savaş ortamında erkekler öldüğü için geriye fazla sayıda çocuklu kadın kalmaktadır. Yetim babasız olandır fikrinin yaygın olmasında, bu gibi hususların etkili olduğunu düşünebiliriz.

Bugüne kadar Nisa Suresi’nde yer alan miras hükümleri çok yanlış değerlendirilmiştir. Yukarıda anlatıldığı üzere asıl miras hükümleri Nisa 12’dedir. Nisa 11 ayrık bir durumu anlatmaktadır. Bunun sebebi Kur’an’ın yetimlere özel bir önem atfetmesidir. Ayette geçen “Erkeğe 2 kadına 1 pay” hususu erkeğin kadına üstün olduğu, kadından kıymetli olduğu şeklinde işlenmiş, kadının toplum içinde ezilmesine vesile yapılmıştır. Şimdi ayetlere bakalım:

1. Allah size çocuklarınızla ilgili olarak şunu öneriyor: Erkek için, iki dişinin payı kadar.

Bu ayetlerde, eşi olmaksızın ölenlerden geriye kalan kimsesiz çocuklar konu edilmektedir. (Nitekim Nisa 12’de eşin bulunması halinde birinci ve ikinci derece mirasçılıklar anlatıldı. Ayrıca bu ayetlerde eş konu edilmediğe göre, ayetin kimsesiz kalan yetim çocukları anlattığı açık hale gelmektedir.) Bu çocuklar kimsesiz kalmakla artık toplumun çocuklarıdır.

Geriye kalan kimsesiz çocuklar birden fazla ise kardeş olacaktır. Ve kardeşlerden erkek olana 2 kız payı verilmiştir. Bu, erkek çocuğun kendisine iş edinerek evi geçindirmek yükümlülüğü altına girmesi ve kız kardeşlerine kol kanat germe durumunda olmasındandır.

2. İkiden fazla kadın iseler ölenin bıraktığının üçte ikisi onlarındır.

Kız çocuklar ikiden fazla ise yani 3,4 ya da 5 çocuk ise. Bu durumda 2/3 hisse kız çocuklara verilecektir.

3. Eğer çocuk sadece bir kadınsa, mirasın yarısı onundur.

Yani bir tek yetim kız, geriye kalan ana ya da babasını da kaybettiğinde mirasın 1/2’sini alacaktır.

4. Ölenin çocuğu varsa, geriye bıraktığından ana-babanın her biri için altıda bir hisse olacaktır.

Ve li ebeveyhi li kulli vâhidin min humâs sudusu mimmâ terake

Ayet en baştan bu yana normal miras hisselerini paylaştırıyor diye düşünüldüğünden zamirler yanlış yere gönderilmiş. Ayetin başında yer alan “Ölenin çocuğu varsa” olarak çevrilen kısım; ayetler yetimin miras hakkını belirlediğinden “Yetimin çocuğu varsa” şeklinde olmalıdır. İkinci bir husus da ayette “Ana-baba” olarak çevrilen “Ebeveyn” kelimesi. Ebeveyn genellikleana-babadır. Ancak her zaman ana baba değildir. Ebeveyn gerçekte, koruyan kollayan, bakan kimsedir. Bu durumda “Ebeveyn” yetime bakan kimsedir/kimselerdir.

O halde ayet şöyle olmalı; “Yetimin çocuğu varsa, ölenin geriye bıraktığındanebeveynlerin her biri için altıda bir hisse olacaktır.” Yani yetim çocuğuyla beraber kimsesiz olarak kalmışsa ve yetim ile çocuğuna (ayrı ayrı kişiler bakabilir) ebevenynler bakıyorsa, ebevynlerin her biri için 1/6.

Bugün kan hısımları ve eşler kanuni mirasçılardır. Ancak burada da görüldüğü üzere Kur’an yetimlere bakan ebeveynleri de mirasçı statüsüne almıştır… Nisa 11 yetimi koruyanı da koruyan bir sistem getirmektedir.

5.Ölenin çocuğu yoksa ve kendisine ana-babası mirasçı olmuşsa bu durumdaanasına üçte bir düşer.

in kâne lehu veled(veledun), fe in lem yekun lehu veledun ve varisehûebevâhu fe li ummihis sulus(sulusu)

Burada da yukarıdaki gibi “Ölenin çocuğu yoksa” değil, “Yetimin çocuğu yoksa” olacak. Yine “Ebeveyn” kelimesi “Ana-baba” anlamında değil, bakan kimse anlamında. Son olarak da “Ümmi” kelimesi “Ana” olarak çevrilmiş.

Ümmî" sözcüğü, "ana" anlamındaki " امّümm" ile "ya-i nisbiyyeden (bağıntı ‘ya'sından, ‘ ىya' edatından)" oluşturulmuş bir sözcük olup, "anaya mensup "analı" demektir. (Hakkı Yılmaz – istekuran.com) O halde ayet şöyle olmalıdır:

Yetimin çocuğu yoksa ve bir ebeveyn mirasçı olmuşsa bu durumda analığa/ebeveyne üçte bir   düşer.

Buna göre yetim kimsesiz kaldığında çocuğu bulunmazsa ona bakmakta olan analığına/ebeveyne 1/3 verilecektir.

Ebeveyn, yetimin çocuğu olması durumunda daha az, çocuk olmaması durumunda daha çok hisse almaktadır.

6. Eğer kardeşleri varsa, anasının payı, yapacağı vasiyetten ve borcundan arta kalanın altıda biridir.

fe in kâne lehû ıhvetun fe li ummihis sudusu, min ba’di vasiyyetin yûsî bihâ ev deyn(deynin).

Bu ayet de şöyle olmalı: Eğer yetimin kardeşleri varsa, analığının payı, yapacağı vasiyetten ve borcundan arta kalanın altıda biridir.

7. Ayet şu şekilde bitiyor… Babalarınız var, oğullarınız var. Siz bunlardan hangisinin yarar bakımından size daha yakın olduğunu bilemezsiniz. Allah'tan bir buyruğu önemseyin. Hiç kuşkusuz Allah her şeyi bilir, tüm hikmetlerin sahibidir.

Üstünde ve altında soyu olanlar dara düşmedikleri sürece kimin kendisine daha yakın olduğunu bilemez. Oysa ki anasız-babasız kalmış yetimler için neyin daya iyi olduğunu Allah bilir…

Gerek Nisa 11, gerekse Nisa 12’deki paylar, vasiyet olmaması durumunda ve vasiyet varsa vasiyetten sonra kalan miras için geçerlidir. Kur’an esas olarak vasiyet yapılmasını önermektedir.

İçinizden birine ölüm geldiğinde, eğer bir hayır bırakacaksa, üzerinize yazılan şudur: Ana-babaya, akrabaya, örfe uygun vasiyette bulunmak. Takva sahiplerini üstüne bir hak olarak. (Bakara, 180)

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol