Benim Sitem

HABER VE BİLGİ

Şimdi bir metin okuyalım:

Bayağı yayın balığı suyun ortasında ve suyun dibinde beslenir. Yaşlı balıkların eti tatlı olmadığı için belli bir yaşa kadar yenilmesi gerekir; o zaman tadı dana etini andırır.

Metne göre, bayağı yayın balığı suyun ortasında ve dibinde beslenir. Biz bayağı yayın balığını yaşam ortamında gözlemediğimiz için suyun ortasında ve dibinde beslendiğini bilmiyoruz. Bu yazı ile böyle olduğunun haberini alıyoruz. Yazıda balığın tadının dana etini andırdığı söyleniyor. Yine biz tadına bakmadığımız için etin tadının dana etini andırdığının haberini alıyoruz.

Şimdi bir metin daha okuyalım:

Vücut ısılarını sabit tutamadıkları için, vücut ısıları dış ortamın ısısına bağlı olarak değişkendir. Tümü akciğerleriyle solunum yapar ve yumurtlayarak ürerler.

Bilenleri tenzih ediyorum. Ama çoğunluk bu yazıda hangi hayvandan bahsedildiğini bile anlamadı. Bu yazıda sürüngenlerden bahsediyor. Vücut ısıları dış ortamın ısısına bağlı olarak değişkenmiş. Bunu öğrenmek için belki aylarca sürüngenleri izlediler, termometreleri hayvanların vücutlarına yerleştirdiler. Akciğerleriyle solunum yaptıklarını öğrenmek için de sanırım ölü bir sürüngenin içini açtılar ve akciğerleri olduğunu gördüler. Biz bunların hiç birini yapmadık. Bu metni yazan sürüngelerin burada yazan özelliklerini öğrenmiş, biliyor ama biz sadece bunlardan haber alıyoruz.

Yukarıda yazdıklarımız, okuduğumuz her kitap için geçerlidir. Bunu okuldayken okuduğumuz metinleri anlamakta çektiğimiz zorluktan, aklımızda tutmak için ezberlemek zorunda kalmamızdan da anlayabiliriz. Ezberlemekle öğrenemeyiz. Nitekim ezberlediklerimiz aklımızdan bir müddet sonra uçar gider. Ancak öğrenmek böyle değildir. Kişi üzerinde çalıştığı konu ile ilgili, deneme yanılma yöntemini kullanır, gözlem yapar, aklını işletir ve elde ettiği verilerle üzerinde çalıştığı konuyu öğrenir. Herkes sahip olduğu nesnel ve sosyal bilgiyi ancak kendisi bilir. Bu bilgileri bir başkasına aktarmak istediğinde karşıdaki kişi için bunlar artık bilgi değil haberdir. Bu anlamda etraftaki insanların bize anlattığı her şey, okuduğumuz kitaplar, gazete ya da internet bizim için haberdir. İnsandaki etkisi itibariyle haber ve bilgi aynı şey değildir. İster nesnel olsun, ister sosyal bilgi olsun öğrenmek istiyorsak kendimiz çalışmalıyız.

Kur’an da bir kitaptır. Bu anlamda Kur’an da sadece okunarak öğrenilemez. Eğer sadece okunursa Kur’an bir öğüttür/haberdir. Okumak ilk adımdır ama devamını getirip çalışmak gerekir. Bir konuyu alıp aynı konunun geçtiği diğer ayetleri gözden geçirmek, çelişkili gibi duran ayetler varsa bunların sebeplerini araştırmak, enine boyuna düşünmek, tartmak, artıları eksileri hesaplamak, kısaca tefekkür etmek gerekir ki ele aldığımız konuyu öğrenelim.

Öğrenmek için çalışmalıyız:

Gerçek şu ki, insan için çalışıp didindiğinden başka şey yoktur. (Necm, 39)

Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol