ÖLÜM VE SONRASI

“Öldükten sonra ne olacak?” sorusu insanları çokça meşgul etmiş, bu hususta bir çok hikaye uydurulmuştur. Kabir azabı, kabirde sorgu, ruhlar alemi, berzah alemi bunlardan sadece bazılarıdır.

Aşağıya ayetleri sıralayacağız ve kısa açıklamalarda bulunacağız:

O (Allah), gökten bir su indirdi de vadiler, kendi ölçüsünde sel olup aktılar. Sonra da sel, suyun yüzüne çıkan bir köpük yüklendi. Bir ziynet eşyası veya bir yarar sağlamak için, ateşte erittiklerinin üzerinde de benzeri bir köpük vardır. —Allah, hak ve batılı böyle örnekler.- Sonra köpük atılır gider, insanlara yararı olan ise yerde kalır. İşte böyle Allah, örnekleri verir. (Rad, 17)

Bu ayette hakk ve batıl bir örnekle açıklanmıştır. Ayetin anlamı şudur: İnsan öldükten sonra toprağa gider ve toprak insanın etlerini, kemiklerini çürütür. Bunlar yok olup gittiği için köpük benzetmesi ile anlatılmış ve buna batıl/boş ve geçersiz denmiştir. Ancak “insanlara yararı olan ise yerde kalır”. Çürüyüp gidenler dışında insan vücudunda bir şey vardır ki toprak onu çürütemez, bu hakktır/gerçektir. O kıyamete kadar, içinde yaşadığımız dünya yok olana kadar yerde kalır/toprakta kalır.

Şimdi bu açıklamalar ışığında aşağıdaki ayeti okuyalım:

Ama onlar, kendilerine içlerinden uyarıcı geldiğine şaşırdılar da Allah’ın ilâhlığını ve Rabliğini örtenler, “Bu şaşılacak bir şeydir! Öldüğümüz ve bir toprak olduğumuz vakit mi? Bu uzak bir dönüştür” dediler. Biz yerinonlardan neyi eksilttiğini elbette bilmişizdir. Yanımızda da çok iyi kaydedip koruyan bir kitap vardır. (Kaf, 2-4)

“Biz yerin onlardan neyi eksilttiğini elbette bilmişizdir”. Bu cümle Rad 17 için yaptığımız açıklamaları doğrulamaktadır. Yerin eksilttiklerinin (çürüyen et ve kemiklerin) yanında yerin eksiltemediği bir şey vardır.

Yeryüzünü dirilere ve ölülere bir toplanma-tutulma yeri yapmadık mı? (Mürselat, 25-26)

Dediler ki: "Biz bir yığın kemik olduğumuz, un-ufak hale geldiğimiz zaman mı, gerçekten biz o zaman mı yeni bir yaratılışla diriltileceğiz." (İsra, 49)

Ve şöyle derlerdi: "Ölünce mi, toprak ve kemik haline gelince mi, sahi o zaman mı yeniden diriltileceğiz?" (Vakıa, 47)

Tüm evren kıyametten sonra yeniden yaratılacaktır. Kıyamete kadar toprakta kalan bu şey de kıyametten sonra yeni bir yaratma ile tekrardan yaratılacaktır. İşte cennet ve cehennem kıyametten sonra bu yaratmada kurulacaktır.

Biz, göğü, kitapların dürüldüğü gibi dürdüğümüz zaman, yaratmaya ilk başladığımız gibi -katımızdan verilmiş bir söz olarak- onu yeniden var edeceğiz. Şüphesiz Biz yapanlarız. (Enbiya, 104)

Ve O, yaratmayı başlatan, sonra onu çevirip yeniden yapandır… (Rum, 27)

Peki, Biz ilk yaratmada âcizlik mi gösterdik? Hayır, ama onlar yeni bir yaratılıştan kuşku içindedirler. (Kaf, 15)

Hiç kuşkusuz, öteki yaratılış da sadece O'nun işidir. (Necm, 47)

Yoksa yerden bazı ilahlar edindiler de topraktan çıkarıp diriltme işinionlar mı yapacak? (Enbiya, 21)

Kullara rızık olsun diye. Ve o suyla ölü bir beldeye hayat verdik. İşte böyledir topraktan fışkırış. (Kaf, 11)

Sizi yerden yarattık. Tekrar oraya göndereceğiz. Ve oradan sizi bir kez daha çıkaracağız. (Taha, 55)

Göğün ve yerin O'nun emriyle ayakta durması da O'nun ayetlerindendir. Sonra sizi bir çağrıyla davet ettiğinde siz yerden hemen çıkacaksınız. (Rum, 25)

Peki insan öldükten sonra yeniden dirilişe kadar kadar geçen zamanı nasıl hissedecektir?

Aralarında fısıldaşacaklar: “Siz dünyada sadece ‘on gün’ kaldınız.” —Biz aralarında ne konuşacaklarını daha iyi biliriz.- Yolca en üstün olan “Siz ancak bir gün kaldınız” diyecektir. (Ta Ha, 103-104)

Ölüpte toprağa giden insan, öldükten sonra kıyamete kadar geçen süreyi hissetmeyecek uyumuş ve bir gün sonra uyanmış gibi olacaktır.